Evde
beslediğimiz sevimli köpeklerimiz. Aslında hepsi kurt soyunun mutasyonları,
yapay seçilimin ürünleri. İnsan ırkının avcı toplayıcı yaşam evresinde kendisine
tehdit olan hayvanları yok ettiğini gördüğünde kurtlar bir karar aldı. Aynı avı
yakalamaya uğraşmak ya da ava giderken avlanma ihtimali yerine köşede beklemeyi
ve insandan kalan artıkları yemeyi tercih etti. Bu tercihte bulunmayan kurtlar
ise savaşmak zorundaydı. Tercih edenlere insan ırkı olumlu yaklaştı ve kendi
çıkarları uğruna grubun içine aldı. Tehlike sezdiğinde haber veren ve eşini
bile kendi seçemeyen bir kurt vardı artık yavaşça köpekleşen. Bu tercihlerini
stres hormonlarının az salgılanmasına borçluydular ve insanla ortak yaşama
doğru evrilmeye başladılar. İnsan eliyle olan bu evrim yapay seçilimin en güzel
örneklerinden şu anki dost canlısı evcil köpeklerimizi bizlere sunuyor.
Şimdilerde
hevesle evimize aldığımız ve hayat telaşesi içinde ilgi isteyen ve size
sadakatle bağlı, çünkü genlerinde var, bu dostlarımızı kayıtsızca terk
edebiliyoruz. Otoban kenarlarına bırakabiliyor ya da bile isteye üstünden
geçebiliyoruz ( 300tl ile serbest de kalabiliyorlar ) oysaki onlar bizim
seçilimlerimizdi. Tüm varlığını size adamış ve gerçekten devamlılığını sizlere
borçlu olan bu dost canlısı varlıkları nasıl görmezden gelebiliyoruz. Ne zaman
düşmanlarımız oldular da mahallelerde istenmiyorlar artık. Oysaki hırsıza da
birebir depremin de habercisi olabiliyorlar. Dünya düzeninin içinde doğal ya da
yapay seçilimle evrilmiş her tür canlı adına soruyorum. Nüfusu fazla olan mı
kuvvetlidir? Zira öyle olsa insan ırkı uzun yıllar önce bu aşamalara gelemeden tarihe
gömülmüş olurdu. Gücü elinde bulunduran mı kuvvetlidir? Özgür düşünce
sisteminde hapsedilen gazetecilerin varlığında bu soruya evet denebilir belki.
Peki o halde kadın hakları, işçi hakları, ve diğer haklar için savaşmaya gerek
var mıdır? İnsan alemi içerisinde, kendi içimizde paylaşamıyorken bir şeyleri
hayvanlardan kime ne, diye de sorabilirsiniz. Lakin dünyayı ele geçirmiş
popülasyon olarak inandığımız hak ve adalet, dini sistemler, devlet düzenleri
içerisinde zulme yer olanı var mı? Güce inanıyorsanız kendi güçsüzlüğünüzü ve
her türlü varlığınızın elinizden alınma ihtimalini kabul edin. Diğer
seçeneklere yakın isek bu türcülükten vazgeçmek dünya düzeni içinde, sağlıklı
yaşamlar içinde en doğrusu olacaktır. İnsan dahil tüm canlıların yaşamaya hakkı
olduğunu zira bu hakkın Dünya’nın sunduğu yaşam şartlarına uyum sağlamaya bilen
her varlığa verildiği unutmadan, insan haricindeki tüm canlılara DA yaşama
hakkı tanımayı ve saygı göstermeyi ihmal etmeden nice senelere…
Kesfeden.kim
eğer siz de birer Keşifer iseniz takipte kalın!! Sizlerde yoruma evcil hayvanlarınızla fotoğraflarınızı ekleyebilirsiniz :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder