GEZİ KEŞİFLERİ

25 Ağustos 2018 Cumartesi

EDEBİYATIN HASTA İNSANLARI "MI?"



Sosyal eşitsizlik ve ayrımcılık pek çok romanın da konusu olan sosyal bir süreçtir. İnsanlar tarafından yaratılmış ve koşulsuz bağlılık gösterilen insan meyveleridir. Gogol’un Ölü Canlar’ı, Bir Delinin Güncesi; Dostoyevski’nin Ölü Evinden Anılar’ı, Yer Altından Notlar’ı; Kafka’nın Dava’sı; Hugo’nun Sefiller’i; Dickens’ın İki Şehrin Hikayesi ve daha nicesiyle...

Elbetteki pek çoğunda ana tema değildir lakin toplum içinde kaçınılmaz bir süreç olduğu için romanlara yansımış olması şaşırtıcı da değildir. Gogol, tiplemelerinde ziyadesiyle memuriyet hayatından yararlanmıştır. 1.2.3.4.5...9. kalemler, kalem arkadaşlıkları ve alt kademedeki memurların eşitsizlik akabinde doğan alt ve üst kademe memurlarla kur(a)madığı iletişim süreçlerinden çektiği sıkıntılar; maddi sıkıntıdan ziyade ruhsal doyumsuzluklarından, çektiği içsel ızdıraplardan bahsetmiştir. Üstleriyle iletişim kuramayan kalem memurları; mutluluğu terfide görüp onu da yıllardır alamayan ve dolayısıyla kendini yetersiz hisseden, mutsuz kalem memurları; mutluluğu iş başarısında aramasına kızabileceğiniz fakat yavaş yavaş idrak ettiğiniz durumla kendilerine hak verdiğiniz kalem memurları; toplum tarafından inşa edilen kafese hapsolmuş ve toplumsal baskı altında daha da ezilmiş kalem memurları, ezildikçe işteki başarısızlığıyla sosyal yaşantısında da haksızlığa uğrayan kalem memurları; genelde bekar, yalnız, acı içinde kıvranan kalem memurları ve tüm bunlarla idrak ettiğiniz durumun pekişmesiyle kendilerine acımaya başladığınız kalem memurları...

 Bu kalem memurlarının benzer, orta halli yaşantılarının kapılar arkasında yaşandığını düşünmeyin. Aksine oldukça göz önünde yaşanır, üstlerinden işitilen azarlarda üst kademe memurun ulaşabileceği en yüksek doyum vardır ve bu doyum alt kademe memura hiç de sakınılmadan ulaşır. Yani tamamen gözler önünde. Kendi varlığını gerçekleştiremeyen kalemler ise yavaşça hastalığa boyun eğerler. Aylık kazanç elde etmek, kurallara uygun yaşamak, elit dost çevreleri edinmek ve edinilen bu çevreye uyum sağlamak başlıca görev gibidir. London, bize Martin Eden karakteri ile bu mecburiyeti en doğal haliyle sergiler. Yayınlanamayan yazılar, üne kavuştuktan sonra tek bir kelimesi değiştirilmeden yayınlanan ve hayli kazanç sağlayan sermayeye dönüşürler. Hâlbuki desteklenmeyen Eden’dan beklenen tek görev müstakbel kayınpederinin yanında işe başlamasıdır. “Yazarlık onun ne haddine! Bu şansı bulduğuna şükretmeli.” Ve Eden şahit olduğu gerçek dünyanın etkisiyle mutsuzluk yolcuğuna adım atar, kazancıyla elde ettiği saygıyla…

Hastalığın tek nedeni ekonomik unsurlardan doğan sınıflaşma değildir elbette. Sosyal ve etnik unsurlar da vardır. Ruhban sınıfı mesela, inanç uğruna kabulü görünen yüksek mertebe. Kilisenin gücünün her zaman doruklarda olduğunu düşünmemek gerek tabi. Güç, bilgi, inanç, yapı... zamana bağlı değişiklik gösteren özelliklerdir. Ruhban sınıfının da yaşadığı yalnızca değişikliktir; sosyal süreçlerden, insan ilişkilerinden ve “ alışverişinden” doğan değişimler.
Dostoyevski’nin Karamazov Kardeşler’i inançla ayrılmış, sorgulayan ya da kabul eden kardeşler değil miydi? Kimlerdi hasta görünen, kimlerdi sağlıklı olan edebiyatta? Entelektüel kesim çoğu roman ve filmde kaybetmeye mahkum, üstten bakan varlıklardı fakat öte yandan kalem memurlarıydı acı içinde olan. Kimlerdi hasta olan? Sadece yalnızlar mı? Yalnızlık mıydı hasta yapan yoksa sağlıklılar mıydı tüm hasta olan? Hastalık farkında olmak ve var olan koşulları kabul etmemekten geldi edebiyatta. En zenginimiz kurmadı mı tüm masumiyetiyle müzesini içindeki hastalık aşkıyla! Aylak Adam da kabul etmedi istikrarı, Yer Altından Notlar'ın "hasta adamı" da. Hâlbuki ne kadar da benzer çatılar altında birleşmiş dünyanın çeşitli edebiyatları ve sonra gücenmişler birbirlerine neden hala yalnızız diye…

İnanmayan hastaydı, farklı olan hasta. Zengini de hastaydı göremediği için mücadelenin en millisini, fakiri de hastaydı aşkının peşinden koşamadığı için. Acımak neydi, unutmuştu bir diğeri ve tüm yaşananlar kurutulmuştu okurun kalbinde. “Tutunamamıştı” hayata tüm bu hastalar. Sosyal normları kabul etmeyen her karakter ün kazandı. Beslendi edebiyat sosyal uyumsuzluklardan. Uyumsuzlukların yarattığı acılardan ve “dönüştü”…

İnsan Alemi etrafından şekillenen ve bütünleşen her yeni kural, her yeni norm ve ahlaki değer bize sınırları gittikçe daralan bir çerçeve sundu. Ve bu çerçeve her geçen gün daha fazla kişi tarafından aşılmaya çalışıldı. Şanslıysanız elinizi tutacak bir başka kuralsızla yol alır ve belki hastalığa yakalanmaz, savaşır; belki savaşsanız bile kazanamaz yıpranır ve belki de en talihli kahramanı oynarsınız. Yahut hem yalnızlığın pençesindeki bir adam olarak kurtarmayı vaat ettiğiniz fahişeye de sırt çevirerek yalnızlığınıza bir yalnızlık ve pişmanlığınıza bin pişmanlık daha katar, hastalığınızla sevişirsiniz farkında olmadan. Ve yahut hasta bir kadın olarak yalnızca tek bir çocuk diler onu da çingenelere kaptırıverirseniz umarsızca, hasret ve acı çekersiniz yıllarca. Hasta bir insanın hasta bir gruba olan nefretinin resmini çizersiniz. Alışırsınız belki zamanla verilen tüm yaşantılara, tüm hastalara ve tüm hastalıklara. Kendi yarattığımız çerçeveler ve kendimizce barındırdığımız hastalıklar içinde mutlu bir yaşam dileğiyle, desem komik gelir mi?








REFERANSLAR
 Atay, O. ( 2008). Tutunamayanlar (42). İstanbul: İletişim Yayınları.

 Burr, V. (2012). Sosyal İnşacılık (2. baskı) içinde (1-28). ( S. Arkonaç Çev.). İstanbul:
Nobel Yayınları. ( Orjinal Basım Tarihi 1995).
 Çarkoğlu, A. ve Kalaycıoğlu E. ( 2009 ). Türkiye’de Toplumsal Eşitsizlik.
Yayınlanmamış Makale. Sabancı Üniversitesi.
 Dickens, C. (2007). İki Şehrin Hikayesi (Antik Batı Klasikleri 13). (M. G. Topçu
Çev.) . İstanbul: Lacivert Yayıncılık. (Orjinal Basım Tarihi 1859.)
 Dostoyevski, F. (2015). Yer Altından Notlar (3). ( F. Arıkan ve S. Arıkan Çev.). İstanbul: İthaki. (Orjinal Basım Tarihi 1864.)
 Dostoyevski, F. ( 2013). Karamazov kardeşler (2). ( N. Coşar, Çev.). İstanbul: Sis Yayınları
 Gogol, N. V. (1997). Ölü Canlar (1). ( M. E. Karaörs Çev.). İstanbul: Morfa Kültür Yayınları. ( Orjinal Basım Tarihi 1842.)
 Gogol, N. V. (2002). Bir delinin hatıra defteri (1). (M. Özgül, Çev.). İstanbul: Say Yayınları.
 Kafka, F. (2014). Dava  (G. Asan. Çev.). Ankara: Nilüfer Yayıncılık.
 Kafka, F. (2015). Dönüşüm (48). ( A. Cemal. Çev.). İstanbul: Can Yayınları.
 London, J. (1995). Demir Ökçe (8). ( Ş. Yeğin. Çev.). İstanbul: Oda Yayınları. (Orjinal Çalışma Basım Tarihi 1979.)
 London, J. (2013). Martin eden (2). (E. Aksan. Çev.). İstanbul: Sis Yayınları.
 Pamuk, O. (2017). Masumiyet müzesi (12). Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık.
 Ruy, J. (?). Sosyal Sınıflar ve Eşitsizliğin Kaynağı (X). ( E. Güçbilmez. Çev. ). 4
Kasım 15’. Yayınlanmamış Makale. Ankara Üniversitesi.
 Süer, A. ( ?). Gogol’un Yapıtlarında Memur Tiplemeleri. Yayınlanmamış Makale.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

EDEBİYATIN HASTA İNSANLARI "MI?"

Sosyal eşitsizlik ve ayrımcılık pek çok romanın da konusu olan sosyal bir süreçtir. İnsanlar tarafından yaratılmış ve koşulsuz bağlılık ...