GEZİ KEŞİFLERİ

6 Mart 2018 Salı

KOKU VE ŞEHİR SERGİSİ


6 Ocak- 31 Mart 2018/ Erimtan Müzesi, 


Hayatınızda deneyimleyebileceğiniz en ilginç sergilerden biri. Görme, işitme, dokunma duyularınızı bir kenara bırakın ve kendinizi sadece kokulara bırakın.
Erimtan Sanat ve Arkeoloji Müzesi’nin en alt katında sergilenen kokular sizleri geçmişinize götürebilir ki serginin beklentisi de bu. Kokuların çoğu öncelikle amigdala adı verilen duygusal merkeze daha sonra ise anıların depolandığı hipokampüse ulaşır. Dolayısıyla kokusunu aldığınız temaların sizde belli anılarınızı canlandıracağı hatta bir nevi çocukluğunuza götüreceği beklenebilir. Serginin amacı da bu. Görme duyumuzun baskın olduğu ve diğer duyularımızı biraz arka planda bıraktığımız bu günlerde farklı bir deneyim yaşamanız adına özel bir sergi.
Belli bir kokuyu sevmek ya da hoşlanmamak doğuştan mı gelir?
Kokuları iyi ya da kötü diye ayırmak için ortak kodlarımız yoktur. Kültürden kültüre değişebilen ve toplumsal değerlerle öğrendiğimiz koku hoşluğu yahut hoşnutsuzluğu aynı zamanda aynı kültür içinde barınan kişiden kişiye göre dahi değişebilmekte. Ben en çok Günlük Ağacı kokusunu beğendim. (GÖRSEL 7)
Misk Kokusu
Sergiyi üç arkadaş gezdik. Misk kokusu birimizin favorisi olurken diğer ikimiz kokusunu zor aldık J Sergiye birden fazla kişiyle gitmeye çalışın ve mutlaka kokular üzerinden birbirinizle tartışın.
Osmanlı’dan günümüze kullanılan temel doğal kokularla ve tarihçeleriyle karşılaşacaksınız. Bizans’tan Osmanlı’ya Baharat Çarşıları başlığı altında .çeşitli baharat kokularına tanıklık edeceksiniz. Bu kokular yerel halk içinde satılırken aynı zamanda ihracat odaklı da kullanılıyordu. Mısır çarşısı Konstantinepolis’in en büyük baharat çarşılarındandı e hala da öyle. Camiler, haremler, türbeler ve kutsal mekanların güzel kokması için buhurcular buradan misk, amber, gül suyu gibi kokulardan alırlardı.
Buhurcuların bir başka görevi de saray için güzel koku ve tütsüler hazırlamaktı. Bunun için hazırlanan bir tarif kitabı bile vardı: Helvahane Defteri.

Misafirlere yemekten sonra ellerini yıkamaları için buhur suyu ikram edilirdi. Topkapı Sarayı arşivlerindeki Çamaşırcıbaşı Yusuf Ağa’nın defterinden;
Buhur Suyu Tarifi
1.      Aşağıdaki malzemelerin her biri ayrı bir çıkına koyularak içi gül suyu dolu bir güğümde 12 saat boyunca kaynatılır.
2.      Çıkarılan gül suyu yeni bir güğüme konularak yeniden ayrı ayrı çıkınlarda aşağıdaki malzemeler eklenir ve 12 saat daha kaynatılır.
3.      Soğuyan suya misk ve çiçek suyu katılır.
4.      Çalkalanır (çalkalandıkça rayina güzelleşir).

Sergiyi gezerken aynı zamanda tanıdık ve içinizi ısıtan mis gibi Türk kahvesi kokusunu içinize çekebilirsiniz. Ve tabi klasik kolonya kokuları ve hatırlayabileceğiniz eski bayram anıları sizleri bekliyor.
Görsellerden de anlaşılacağı üzere buhur ve kahve gibi bazı kokular cam haznelerde muhafaza edilmekte ve kokularını tatmak için hazneye bağlı pombadan yardım almanız yeterli olacaktır.

Sergiyi boruların yanındaki düğmelere basarak çıkan buharı içinize çekerek aldığınız kokular eşliğinde gezebilirsiniz.


Sergiyi 5 lira karşılığında Erimtan Arkeoloji Müzesi’ni de gezerek aşağı inip gezebilirsiniz. Arkeoloji bölümü yazısını yeni bir başlık altında ayrıca inceledik. Keyifli keşifler dileriz. J
Aşağıda açtığımız yorum kısmına aklınızda canlanan anıları yazabilir ve bizlerle o eşsiz anıları paylaşabilirsiniz. Belki araştırmaya bir desteğimiz de olmuş olur ne dersiniz?


Sergi sonunda ayrıca Ankara’nın haritası bulunan tahtaya Ankara’da bölge bölge şekillendiğini düşündüğünüz kokuları işaretleyebilirsiniz. Eğlenceli oluyor, keyif alacaksınız J
Kesfeden.kim? eğer siz de birer KEŞİFER iseniz takipte kalın!! Yazılarınızı, fotoğraflarınızı gönderebilirsiniz. kesfedenkim@gmail.com

ULAŞIM
Ankara Metrosu Ulus istasyonunda inebilir yahut Ulus’a gelen onlarca otobüsten biriyle Ulus’a gelebilirsiniz. Ulus, Ankara’nın merkezidir tıpkı Kızılay gibi.

Yüzüncü Yıl’a meşhur Atatürk Heykeli’ne doğru yokuşu tırmanın. Buraya kadar gelen otobüsler de var lakin yol üstü güzergahınız olabilecek diğer müzelerin ve tarihi havanın eşliğinde yürümenizi tavsiye ederiz ( PTT Pul Müzesi, I.TBMM Müzesi...). Yüzüncü Yıl’a varında düz karşıya geçin Ankara Kalesi’ne doğru. Erimtan Sanat ve Arkeoloji Müzesi, Ankara Kalesi girişinin hemen karşısında. Kaleyi arkanıza aldığınız zaman sağda Erimtan solda ise Rahmi Koç Müzesi sizleri bekliyor olacak.

Bir güne tüm müzeleri sığdırabilmeniz pek mümkün değil tabi doyasıya gezmek isterseniz. 31 Marta kadar olan planınız için; Ankara Kalesi’nden başlayarak Erimtan Sanat ve Arkeoloji Müzesi’ni gezdikten sonra enerji kalırsa Rahmi Koç Müzesi’ne girmenizi de tavsiye ederiz. Ankara Kalesi’ne giriş ücretsiz olup Rahmi Koç Müzesi ise öğrenci için 2tl tam için ise 5 tl ücrete sahiptir (ücretler değişmiş olabilir lakin Koç Müzeleri genelde uygun fiyatlıdır).  

EDEBİYATIN HASTA İNSANLARI "MI?"

Sosyal eşitsizlik ve ayrımcılık pek çok romanın da konusu olan sosyal bir süreçtir. İnsanlar tarafından yaratılmış ve koşulsuz bağlılık ...